OpenAI CEO’su Sam Altman, yapay zekanın insan düzeyinde bilişsel kapasitelere ulaşmak üzere olduğunu savunurken, şirketin en büyük yatırımcısı olan Microsoft aynı fikirde değil. Aralarında yapılan anlaşmaya göre, OpenAI’ın AGI seviyesinde bir yapay zeka geliştirmesi halinde Microsoft ile olan özel erişim ortaklığı sona erebiliyor. Ancak Microsoft yönetimi, Altman’ın AGI tanımına katılmadığını açıkça ortaya koyuyor.
Microsoft yönetimi, OpenAI’ın yapay zeka vaatlerine inanmıyor
AGI (yapay genel zeka) kavramı, farklı kaynaklarda farklı şekillerde tanımlanıyor olsa da genel kabul gören yaklaşım, insan zekasına denk ya da onu aşan yapay sistemleri tarif ediyor. OpenAI, bu hedefe çok yaklaştığını savunurken, Microsoft bu iddiaya temkinli yaklaşıyor. Şirketin CEO’su Satya Nadella, AGI’ın yalnızca benchmark testlerinden alınan skorlarla kanıtlanamayacağını belirtiyor. Nadella’ya göre Altman’ın AGI olarak sunduğu yapay zeka sistemleri, gerçek anlamda bir yapay genel zeka değil.

OpenAI’ın geliştirdiği teknolojilere erişim hakkı bulunan Microsoft, bu ayrıcalığı söz konusu yapay zeka AGI seviyesine ulaştığında kaybedebiliyor. Bu nedenle taraflar arasındaki anlaşmada AGI’ın ne olduğunun nasıl tanımlandığı, kritik bir konu haline gelmiş durumda. Gelen son bilgilere göre Sam Altman, AGI’a ulaşmanın an meselesi olduğunu savunurken, Microsoft tarafı bunu şimdilik spekülatif bir iddia olarak değerlendiriyor.
Geçmişte taraflar arasında yaşanan fikir ayrılıkları ve yönetim krizleri, zamanla yerini daha derin anlaşmazlıklara bırakmıştı. Şu an gelinen noktada OpenAI ile Microsoft’un mahkemelik olması kaçınılmaz olarak görülüyor.
Özellikle AGI tanımının, bu davada belirleyici bir unsur haline gelmesi bekleniyor. Anlaşmazlığın ticari etkileri kadar etik ve teknik sonuçlarının da yapay zeka dünyasında geniş yankı uyandırması muhtemel.
OpenAI cephesi, bu konudaki açıklamalarında yapay zekanın yeteneklerini sürekli artırdığını ve AGI sınırına yaklaşıldığını savunurken, Microsoft bu gelişmeleri pazarlama odaklı yorumlar olarak değerlendiriyor. Şirketin üst düzey yöneticileri, AGI’ın çok daha karmaşık ve kapsamlı bir eşiği temsil ettiğini, mevcut sistemlerin bu seviyeye henüz erişemediğini ifade ediyor.
İki şirket arasında yaşanan bu gerilim, yapay zekanın geleceği ve yönetişimi açısından da önemli bir dönemece işaret ediyor. Teknolojik ilerlemenin ne zaman AGI olarak kabul edileceği ve bu kararın kim ya da ne tarafından verileceği, sadece iki şirketin değil, tüm sektörün geleceğini etkileyebilecek ölçekte bir soru olarak ön plana çıkıyor.